DİĞER
"Veri madenciliği ile elde edilen sonuçlar İnce Memed 1’e ait olan 5.000 kelimeden oluşan pasajların öteki roman pasajlarından tamamıyla farklı olduğunu göstermektedir. Son iki romanın arasındaysa göze çarpan bir örtüşme gözlenmektedir. Bu saptamalar Oğuzertem’in üslup yorumuyla örtüşmektedir."
Yıllar içinde İnce Memedler'deki üslup değişiminin 20. yüzyıl Türk edebiyatındaki ya da Türkçedeki değişimle ilişkisi var mı? Bu ilişki veri madenciliği ile gösterilebilir mi?
Veri madenciliği nedir? Veri madenciliği yaparak İnce Memed romanlarındaki üslup dönüşümü, 20. yüzyıl Türk edebiyatında ve çevirilerde gözlenen kelime uzunluklarının zaman içindeki değişimi saptanabilir mi?
"1992 yılının geç bir sonbaharında memlekete gelen Mehmed Uzun, her sohbette bir şeyler anlatmaya başladığında, sürgünlük yılları, gezdiği dünya, Avrupa şehirleri herkesin ilgisini çekiyor, söz Kürtçe roman yazma bahsine gelince dikkatler dağılıyor, önemsiz bir şeyler anlatıyormuşçasına dinleyicilerin de ilgisi azalıyordu: Romanı falan bırak, o gelişmiş dillerde yazan yazarların işi, sen bize Avrupa’yı anlat!"
"Yaşar Kemal, 6 Ekim 1923'te bugün, (bazı kayıtlarda 1926) Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Hemite köyünde doğdu. Üç yıl sonra Cumhuriyet ile birlikte onun da 100. yaşını kutlayacağız."
Yine Düşünce Özgürlüğü Yine Türkiye: 1995'te yayımlanan kitaba bakıldığında o zamanlar çok daha umutlu bir havanın estiği görülebiliyor. Çeyrek yüzyıl sonra bu derlemedeki eleştiriler keşke güncelliklerini kaybetmiş olsalardı...
Ahmet Özcan: Kürtlerin “trajik eşkıya miti”ni devlet seçkinlerinin “Devletin yenilmezliği ve ölümsüzlüğü” mitiyle çarpışan siyasal bir karşı-mit olarak da ele aldım
Para, hem modernizm sonrası dünyadaki iktidarın yeni sahibidir hem de insanların hayal gücünün, gelecekten umduklarının, birbiriyle kurdukları hiyerarşinin, değer yargılarının, saygınlığın yegâne belirleyicisidir
Yalnızca dilimize, edebiyatımıza değil, insanlığa, dünyaya da büyük bir armağan olan, hepimize eşsiz güzellikte ve çağlar boyu yaşayacak destansı yapıtlar, romanlar sunan, armağan eden Yaşar Kemal'e bilmeden bir cümle armağan etmiştim...
Yazarlar, ilham perilerinin ilk mesajlarını nasıl duyup, yazmaya adım atıyorlar? Bu, çocukluklarından beri hissettikleri bir durum mu, yoksa onları hayatın başka başka yollarında yürürlerken beklenmedik bir şekilde mi yakalıyor?
Ödüllü yazarları pazarlama düzeni son demlerini yaşıyor. Yeni kuşaklar, ödül ve şöhret budalılığına ibretle bakıyor...
Ekim Devrimi’nin politik çekiciliğinden eser kalmamış olabilir. Ama o edebiyatçıların yapıtlarının sonsuza dek sürecek çekiciliği Ekim Devrimi’nin eseridir
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık